Sayfalar

25 Ocak 2017

watsons mevzusu

sayın seyirci,

geçenlerde gerçekleşen watsons olayı hakkında fikrimi belirtmek istiyorum. 

çoğu kişiler(youtuberlar bloggerlar da buna dahil) şuanda watsons markasını/mağazalarını boykot ediyorlar. açıkçası ben onlar gibi düşünmüyorum. 
tamam ordaki kıza yapılan büyük bi haksızlık, taciz olabilir evet yapılan hareketi bende doğru bulmuyorum. markanın tek yapması gereken suçu üstlenip, özür dileyip, gereken uyarı çalışan arkadaşlara yapılmıştır, veyahut işlerinden uzaklaştırılmıştır, hukuki süreç başlamıştır gibisinden kamuoyu açıklaması yapmaları gerekmekteydi.

zaten saçma sapan olayların döndüğü, birsürü üzüntünün, hak yemenin yaşandığı bi ülkede yaşamaktayız. hiçbir olay karşısında gerçekte nelerin döndüğünü, niçin yapıldığını, kimin yaptığını, nasıl yapıldığını bilemiyoruz. bizden herşey saklanıyor. işsizlik, açlık, fakirlik, ölüm oranları, öfke, kin, kızgınlık yani tüm negatif şeyler artıştayken insanlar neye nasıl tepki vereceklerini şaşırdılar. milletçe psikolojimiz bu durumda olduğundan dolayı bu watsons olayının bu kadar büyütüldüğünü düşünmekteyim.

ben mağazalarda çalışan watsons çalışanlarını, watsons markası sayesinde evine ekmek götürebilen insanların psikolojisini merak etmekteyim. ha şuan marka gerçekten finansal olarak bu skandaldan etkilendi mi onu da bilmiyorum(zira benim yaşadığım şehirde watsons yok). sadece ünlü youtuberlardan izlediğim kadarıyla "watsonsu boykot ediyoruz ordan alışveriş yapmıyoruz" kafasını devam ettirenler var. 

demem o ki, bu olayın cezasını sadece gerçekleştirenler çekmesi gerekirken neden tüm fatura tüm çalışanlarına kesildi? kimbilir daha başka mağazalarda arka planda bize ulaştırılamayan ne olaylar ne tacizler dönüyor seyirciler? günyüzüne çıksın çıkmasına da.. sadece bu söylem sıktı yani artık.. eminim binlerce kişi devam ediyor alışverişe.. ha istanbula gidebilsem bende koşturucam standlarına :) bu insanlar halkın sağlığıyla oynamıyor ya, terör estirmiyor ya.. dimi?

23 Ocak 2017

ısı kullanmadan saçları dalgalı yapıyoruz!

sayın seyirci,

hep saçmalayacak mıyız biraz da kızların işine yarıcak şeyler paylaşalım.

şimcik benim saçlarım gür, uzun sayılır, kalın telli, boyasız.. sağlıklı saçlarım var yani :)
bu parlaklığı sağlıklılığı korumam için düzleştirici, maşa, fön olabildiğince az uyguluyorum. 
duştan sonra şu mucizevi yağlar var ya onlardan sürüyorum saçlarıma, her marka olur..
bende loreal mucizevi yağ var, urban care collagen&keratin var, yves rocher' in bi yağı var, pantene'in var. nuxe un kuru yağı var. hepsi olur anacım. birinden birini sürüp kuruluyorum.

sonraa saçımı şu hanım kızımız gibi yapıyorum:

sonraa yatıp uyuyorum böyle, sağa sola dönmesi biraz zor oluyor ama olsun sıkıntı yok. 
sabaha kalktığımda bukle bukle çok tatlış saçlarım oluyor. hatta aliexpress ten şimdi çok komik bişey aldım. onu da uyguluyorum gece saçımı ördükten sonra. onun da linkini koyalım hemen aşkım ablam videosunu çekmiş:


kıvırcık günler dileriz efenim..

sıradan bi gün

sayın seyirci,

bugün yine dona dona çalışma alanıma ulaştım. donuyoruz falan ama burası doğa içinde biyer, resmen hergün dağa çıkıyoruz çalışmak için. ben biraz ballı bi insanım(bazen), ofisim süper bi manzarayla iç içe. fabrika içinde en güzel manzaraya sahibim. patronun bile böyle güzel manzarası yok o biçim. tek sorun birazcık üşümek. ama olsun herkes üşüyor zaten. velhasıl benim işim biraz enteresan, şimdi burada ne olduğumu yazamam fakat kendime zaman ayırabildiğim bi işim var diyelim. ha cumartesileri de dahil olmak üzere 8:00- 18:30 arası buradayım fakat dediğim gibi tüm gün el ense yapabiliyoring.

ne yapacaz bugün? bugün kitap okuyacağım videolar izleyeceğim. oğlaklığa doğru adım atmak için bulletjournal yapmaya kasıyorum kendimi. ona vakit ayırırım biraz da. tamamdır gün bitti. dakikalar atlı kovalar gibi koşturuyor zaten.

günler haftalar aylar bitiyor. bugün ne yaptım diye sorduğumuzda ne cevabı alabiliyoruz kendimizden? günün ne kadarında verimli geçiriyoruz? verim denen şey kime göre neye göre şekilleniyor? off çok soru sordum.

neyse bir şarkı açalım.
gökçe kılınçer'den gelsin:
https://www.youtube.com/watch?v=7rvOc8s5q-Q

değişik söyleyiş tarzıyla benim hoşuma gitti. başka beğenen varsa paslaşalım.

aşk yine gelir ve yaz olur ya..



21 Ocak 2017

başlık yok

anonim olarak bişeyler yazmak ne kadar zormuş, kimse bakmıyor be :)
kimseyle paylaşamıyosun falan, en yakın arkadaşlarına bile diyemiyosun bakın ben blog yazmaya başladım girin okuyun takipçim olun paylaşın diye.. ucunda rezil olmak değil de ne bileyim işte hoşlaşmadığım bişey var.. yazıp yazamayacağımı bile bilmiyorum. şuan yazıyormuyum onu bile bilmiyorum. bi formatım yok bi olayım yok sadece saçmalıyorum :) sevgiligünlük.blogspot.com mu yapsak bunu naapsak :)

sevgili günlük,

bir kaç gündür modum iyidi güzeldi, ama dün gece itibariyle düştü. bi nedeni yok. eve gittim yemek yedim şen şakrak. yemekten sonra biraz dinlenip fitness a kaydolmaya gidecektim spor yapacaktım. sonra da eve gelip bıcı bıcı yapacak ve huzurla uyuyacaktım. olmadı. bırak sporu yıkanamadım bile. öylece pis pis yaylandım yatakta. annemler babaneme gittiler ben bu gece doluyum diyip ektim onları da. öylece pis pis yattım. öylece yattım. bi ara kalktım bari duş aliyim lan dedim. kalktığım gibi başım döndü gerisin geri yattım. whatsappta kız muhabbetlerine devam ettim. sonra baktım gece 11 olmuş zaten o saatten sonra kim kalkıp ıslanıp kurulanıp o aslan max saçlarımı kurutacak. yattım uyudum sabah kuru şampuan sıktım (batiste tabiki).

sabah lanetler içinde uyandım, işe geldim (cumartesi cumartesi), karanlıktı. kendi ofisime geçtim hemen kimseye bulaşmadan. karanlıktı. mecburen ışıkları açtım perdeleri açtım. normalde kapatırım gün ışığı gözüme gözüme gelmesinden hoşlaşmıyorum. kahvaltımı yaptım yaylana yaylana. müzik açtım dinledim falan.

işyerinde garip şeyler dönüyor. birileri çıkartılıyor falan. birileri 3 gün gelmesin de hemen yapıştıralım tazminatsız çıkışı modlarına girmişler şimdi öğrendim. ya bana da yapıştırırlarsa diye bi halleniyorum falan. öyle işte. boktan bi durum..

şu bullet journal denen şeyi denemeye kalktım. yazdım kurguladım bişeler. disipline olan özentiliğimi belki gerçekleştiririm arzusuyla.

http://bulletjournal.com/

şu kadınınkini de çok kıskandım abi:

https://www.youtube.com/watch?v=qTcSWWcKyyU

hatun yememiş içmemiş çok cici bi defter yaratmış helali hoş olsun. bana da kısmet olsun.

neyse bugün ben de bitse de gitsek modundayım. normalde sevmem böyle demeyi. uğursuz bulurum. güne bugün bitsin diye başlıyorlar. iş dışında uyanık olarak geçirebildiği o 4-5 saat için yaşıyorlar. enteresan..



bıy bıy

13 Ocak 2017

ben nasıl bir oğlağım?

sayın seyirci,

olmak istediğim oğlak kadını çok daha bakımlı bi tip, çok daha düzenli-titiz bi tip, çok daha kadınsı bi tip.. ha olmak zorunda mıyım? tabiki de değilim, özünde doğal bi kadınım, doğallığı savunan bi tipim. sadece doğallığı paspallıkla karıştırdığım anlar oluyor. işte bunu engellemek istiyorum. bazen umrumda değilmiş gibi yapıyorum, belki gerçekten de o an umrumda olmuyor. bunu da zamanla yazdıkça deneyimledikçe anlayacağımı düşünüyorum.

neyse gene cümleler birbirine karışmaya başladı. kendime şöyle bi liste yaptım. bu liste genel bi liste, düşündükçe eklenilesi şeyler bulunan bi liste:

bloğumda da bu konular hakkında bişeyler yazmaya karar verdim zaten.. isteklerimi gerçekleştirebilecek miyim bakalım dercesine, kendimi kontrol amaçlı bir günce edasıyla yazmayı planlıyorum. (allahım noolur bu sefer maymun iştahlılık yapmayayım amin)
benim gibi hayatı planlayarak yaşamak isteyen fakat durup baktığında da spontane yaşanmışlıklardan çok daha keyif alan ama hala zorla inatla planlar yapıp gerçekleştirmek isteyen manyaklar varsa beni anlayacaklardır diye umut ediyorum. 

işte malum listemiz:
1) tırnaklarımı uzatmak
2) el-vücut-saç-yüz bakımlarını belli bi programa göre yapmak
3) eşya azaltmak
4) spora başlamak
5) yarın ne giyeceğini planlamak + kombin olaylarına kafa yormak
6) beslenme olayını oturtmak
7) satın alınan kitapları belli bir sırayla okumak
8) aşırı kozmetik, ıvır-zıvır alışverişlerini kontrole almak
9) ingilizceyi geliştirmek
10) yeni bişeyler öğrenirken sakin olmak
11) yeni diziler bulup bırakmamak
12) daha çok film izlemek
13) hikaye yazmak, anıları yazmak
14) işimde daha efektif ve farklı olmak
15) genel olarak daha titiz ve düzenli olmak, anneye yardımı arttırmak
16) yeni tatlar keşfetmek, yemek yapmak
17) ......

bu liste uzar da gider.. 2017 yapacaklar listesi gibi bişey oldu. aslında böyle bi listeyi uzun bir süredir yapıp duruyordum. kafamda çok döndürmeye başlamıştım yapmak istediklerimi, sanki kağıda dökmeden gerçek tabloyu göremeyecekmişim gibi hep defterlerime listeler yaptım durdum. takip ettiğim çok değerli bi youtuber olan barış özcan' ın da bu konuya benzer bir çalışması olmuş. zincir kırmakla ilgili anlattığı şeyler ilham oldu diyebiliriz.
>> http://barisozcan.com/2017de-zinciri-kirma/

listeyi alıp uzun uzun her belirlediğim hedef için çarpı atmak zor geldi :) defter tutayım dedim, ama onda da bi yerden sonra sıkılacağım biliyorum. geldik blog açtık işte :)